Mimar Esranur DEMİRCAN
ÖZET
Osmanlı Dönemi’nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, inşa edildikleri dönemde kentlerin konaklama işlevlerinde önemli bir rol üstlenmişlerdir. Konaklama kavramının Osmanlı’dan günümüze dek geçirdiği değişimler ise, konaklama yapılarının kullanımlarındaki değişikliği beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın bağlamını oluşturan Osmanlı İmparatorluğu’na 88 yıl başkentlik yapmış Edirne kenti, aynı zamanda Anadolu’yu Balkanlara bağlayan askeri ve ticari yol güzergahlarında bulunması sebebiyle birçok han ve kervansarayı bünyesinde barındırmaktadır. Çalışma kapsamında, Edirne’deki Mimar Sinan yapılarından biri olan “Rüstempaşa Kervansarayı” ile ilgili değerlendirmeler yapılarak, kervansarayın 19.yüzyıla kadarki kullanıcı profilinin “ticaret ve konaklama” ilişkisi üzerinden devam ederek, günümüzde yeniden işlevlendirme ile birlikte kullanıcı profilinin “turizm ve konaklama” ilişkisi üzerinden sağlanması ve restorasyon projesi detaylı olarak incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kervansaray,Ticaret, Turizm, Konaklama, Edirne, Rüstempaşa Kervansarayı.
ABSTRACT
The inns and caravanserais, which are among our cultural heritage values that have survived from the Ottoman Period, take on an important role in the accommodation function of the cities when they were built. The changes in the concept of accommodation from the Ottoman period to the present have also brought about a change in the use of accommodation buildings. The city of Edirne, which served as the capital of the Ottoman Empire for 88 years, and constitutes the scope of this study, also contains many inns and caravanserais due to its location on the military and commercial road connecting Anatolia to Balkans. Within the scope of this study, evaluations are made for one of Architect Sinan’s buildings in Edirne, which is called ” Rustempasha Caravanserai”, with the examinations of the caravanserai’s user profile’s transformation from the “trade and accommodation” relationship (until the 19th century) to the “tourism and accommodation” relationship.
Keywords: Caravanserai,Trade, Tourism, Accommodation, Edirne, Rustempasha Caravanserai.
1.GİRİŞ
Konaklama yapıları tarihsel süreç içerisinde bulundukları döneme ve işlevlerine göre; ribat, han, kervansaray, menzilhane gibi farklı isimler almıştır. Bu çalışma kapsamında Osmanlı Dönemi’nde 1365 ve 1453 yılları arasında başkentlik yapmış Edirne ilindeki kervansaray ve hanlar belirlenmiş olup ve Rüstempaşa Kervansarayı ticaret, turizm ve konaklama kavramları bağlamında detaylı olarak incelenmiştir.
Kervansaraylar, büyük ticaret yolları üzerinde, kervanların konaklaması için yapılan büyük han veya sultan hanlarıdır. (Hasol,2016: 260) Türklerden kalan ilk konaklama yapıları Karahanlılar ve Gazneliler Dönemi’nde görülmekte ve ribat olarak adlandırılmaktadır. Bilinen ilk ribat, İran’da Gazneliler Dönemi’nde 1019-1020 yıllarında inşa edilen Ribat-ı Mahi’dir. Gazneliler Dönemi’ndeki ribatlar genellikle tuğla ve kerpiç malzemeli, kareye yakın planlı, avlulu, dört eyvanlı, masif payeli portalları, kuleleriyle korunaklı yapılardır. (Güran, 1978)
Osmanlı Dönemi’nde ise kervansaray ve han olarak adlandırılan konaklama yapıları, Anadolu ve Rumeli’yi birbirine bağlayan askeri, siyasi, haberleşme ve ticaret için kullanılan yollar üzerinde inşa edilmiştir. Roma Dönemi’nde yapılan Via Militaria (Latince: Askeri Yol) diğer adı ile Diagonal Yol; Osmanlı Dönemi’nde de askeri ve ticari amaçlarla kullanılmaya devam etmiştir. Osmanlı’da Orta Kol veya Dersaadet Yol; İstanbul’dan başlayıp, Büyükçekmece, Silivri, Çorlu, Lüleburgaz, Babaeski, Havsa üzerinden Edirne, Filibe (Plovdiv), Sofya, Niş, Bela Palanka, Kostolac, Dobra ve Belgrad’a varan yoldur.
2. OSMANLI DÖNEMİ’NDE EDİRNE’DEKİ KONAKLAMA YAPILARI VE TİCARET
Osmanlı Dönemi’nde Edirne kenti askeri ve siyasi açıdan önem kazandıkça ticari açıdan da gelişmeler yaşamıştır. Ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle, kervanların konaklaması için han ve kervansaraylar inşa edilmiştir. Edirne’deki konaklama yapılarını incelemeden önce han ve kervansaray kavramlarının farklılıklarını belirtmek faydalı olacaktır. Kervansaraylar daha çok menzillerde kervanların konaklaması için yapılmış korunaklı yapılardır. Şehir kervansarayları borsa işlerinin görüldüğü, şehir hanları ise genellikle bir meslek erbabının mal üretip ticaret yaptığı yerlerdir. Şehir hanlarına verilen isimler orada yapılan üretime göredir. Örneğin; Koza Han. Şehir hanlarının zemin katları genellikle depo ve ahır, üst katları ise tüccarların ve gezginlerin konaklama alanıdır. Tüccarların kaldığı hanların üst katlarının da alışveriş için kullanıldığı örnekler bulunmaktadır. Büyük kervan yolları üzerindeki kentlerde kervanların konakladığı kent içi hanlarına da kervansaray denilmiştir. Şehir kervansaraylarındaki ticari faaliyet, menzil kervansaraylarında da yapılmıştır. (Kuban, 2007) Edirne’deki han ve kervansaraylara dair, ünlü gezgin Evliya Çelebi 1652 yılında yaptığı Edirne seyahatinde şu şekilde bahsetmektedir:
(…) Hepsi elli üç büyük kervansarayı vardır. Evvela Muradiye, Yıldırımiye, Muhammediye, Koca Muradiye, Selimiye, Bayezidiye’ler var. Eski Alipaşa kervansarayı ile Selimiye yakınında Yemişçi Hasanpaşa Kervansarayı gayet muazzam ve kale gibi hanlardır. Rüstempaşa hanı dahi sağlam binadır. Yemiş hanı, Kapan hanı, Beylerbeyi hanı, Viran han, Süca hanı, İmaret hanı, Mihal hanı, Şahabüddün hanı gibi hanlar vardır. Eşekadın hanı da büyük bir hayrattır. Bu Sultan Ahmed Han zamanında küçük bir han imiş. Sonra Ekmekçizade Ahmed Paşa temelinden yıkıp büyük bir han yaptırmış ki, Edirne şehrinde ve İstanbul’da misli yoktur. Bu Eşekadın hanı tam ikiyüz ocak olup, avlusunun bir tarafından içli dışlı harem odaları var. Ahırı bin tane at alır. Dışında göğe baş uzatmış bir güvercinliği var ki, yüz katır alır. Dört tarafı sofalı olup, dış avlusu dahi bin adet deve ve katır alır. Kale gibi bir handır. Bundan başka elli üç kadar tüccar hanı vardır. Büyük tüccarları Bedesten kapısının karşısındaki handa kalır. Yetmiş tane bekar hanı var. (Çelebi, 1993; 354-355)
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde bahsettiği üzere, Edirne’de tüccarların, bekarların ve gezginlerin konakladığı han ve kervansarayların sayısı oldukça fazlaydı ve dönemin seyahatlerin at, katır ve develerin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Konaklama yapılarında insanlar için olduğu gibi hayvanlar için de konaklama alanları düşünülmüştür.
Kazancıgil, Tosyavizade Dr. Rıfat Osman’ın Edirne Rehnüması kitabının çevirisinde 1920’de Edirne’de altmıştan fazla han olduğunu ancak bunların bir kısmının zaman aşımı ile büyük bölümü yıkılarak arsalarına mağaza, dükkan ve evler yapıldığından bahsettiğini belirtmiştir. (Kazancıgil, çev. 2013) Zaman içerisinde bu değişimlerin yaşanmasının sebebi, ticaretin çağın gereksinimlerine uygun olarak değişiyor olması ve han ile kervansarayların da bu durumdan etkilenmesidir. Hasol, Osmanlı Dönemi’nde ticaret yolları üzerinde kervansarayların aralarında 40 km esas alınarak belirli mesafede inşa edildiklerini belirtmiştir. Bu uzaklıklar kervanların günde dokuz saat ilerlemesine göre baz alınmıştır. (Hasol, 2016; 260)
Günümüzde ise artık ticaret amaçlı ulaşımlar at, deve ve katırlarla sağlanmadığı için bu fonksiyona ihtiyaç ortadan kalkmış ve kervansaraylar eski önemini yitirmiştir. Aynı şekilde insanların konaklama ihtiyaçları da modern çağa uygun olarak değiştiği için kervansaray ve hanlardan modern otel kavramına zamanla geçiş yapılmıştır. Ancak bu durum tarihi konaklama yapılarının yok olmasına sebep olmamalıdır. Dolayısıyla tarihi konaklama yapılarının günümüzde korunması adına yeniden işlevlendirme en uygun yöntemlerden biri olarak öne çıkmaktadır.
3. EDİRNE RÜSTEMPAŞA KERVANSARAYI VE İKİ KAPILI HAN
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde ve Dr. Rıfat Osman’ın Edirne Rehnüması’nda söz ettiği Rüstempaşa Kervansarayı, Edirne ili Merkez ilçesi, Sabuni Mahallesi, İki Kapılı Han Caddesi üzerinde 24 pafta 419 ada numarasında bulunmaktadır.
Edirne Rüstempaşa Kervansarayı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde iki defa on beş yıl kadar sadrazamlık eden Rüstem Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı kagir ve iki katlı büyük bir yapıdır. Çepeçevre iki katlı odalar ve revaklarla sarılı olan bu kervansarayın ortasında epeyce büyük bir meydan vardı. Bu meydanın ortasına Mimar Sinan güzel bir şadırvan ve şadırvanın üstüne de küçük bir mescit yaptırmıştı. 1877-1878 Rus Savaşı sırasında Ruslar Edirne’ye girdiklerinde bu mesciti yıkmışlardır. (Peremeci, 2011; 87)
Dündar, 1918 yılına ait Edirne haritası üzerinden yaptığı değerlendirmelerde, Rüstempaşa Kervansarayı’nın yanında ve Bedesten Çarşısı’nın önünde bulunan İki Kapılı Han’ın yıkıldığını belirtmiştir. (Dündar, 2007; 138)
3.1. Rüstempaşa Kervansarayı’nın Mimari Özellikleri
Adayı tamamen kaplayan yapının ana girişi, kuzeybatıdaki İki Kapılı Han Caddesi’nden sağlanmaktadır. Tarihi kent çekirdeğinde yer alan kervansarayın kuzeyinde Eski Cami, kuzeybatısında İlhan Koman Parkı, parkın hemen arkasında Bedesten Çarşısı bulunmaktadır. Yapının kuzeydoğusunda iş merkezleri, güneydoğusunda otopark ve iş merkezleri, güneybatısında, otopark, iş merkezleri ve bir otel yer almaktadır. Kagir yığma tekniğinde yapılan ve dönemin en önemli konaklama yapılarından biri olan kervansaray, uzun yıllarca orijinal işlevinde kullanılmıştır. 1921 yılında bankerlerin iş merkezi, 1930’larda zengin tüccarların ticarethanesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kozaların satıldığı bir han olarak kullanılmıştır. (Eraybat, 2011)
Abdurrahman Hibri’nin Enis’ül Müsamirin eserinde Edirne’deki hanların en büyüğü ve ünlüsü olarak bahsettiği Rüstempaşa Kervansarayı, (Kazancıgil, 1999: 43) 100 odalı ve 2 katlıdır, İki Kapılı Han Caddesi’nde 21 dükkanı bulunmaktadır. Yapının kitabesinde; “Açıldıkça kapansun ayn-ı a’da, Bi-hakkın sure-i anna fetahna, sene 1167.” yazılıdır. (Onur, 1972; 223)
Osmanlı Dönemi han ve kervansaray mimarisinde mekân anlayışı, kapalı bir mekandan ya da kare/dikdörtgen bir avluyu çevreleyen sütün ve kemerlerin yer aldığı revaklı mekandan oluşur. Şehir hanlarının, düzgün geometrik formlarını kaybederek arsa ve yola göre biçimlendiği söylenebilir. Rüstempaşa Kervansarayı da bulunduğu arsanın ve önündeki yolun formuna göre şekillenmiştir bu yüzden İki Kapılı Han Caddesi’ne bakan cephesinde bir noktada kırılma yaparak ilerlemektedir.
Kervansaray iki bölümden oluşmuş olup ilk bölüm, büyük avluyu saran “Büyük Rüstempaşa Kervansarayı”, ikinci bölüm, küçük avluyu saran “Küçük Rüstempaşa Kervansarayı”dır. Büyük kısmı Mimar Sinan inşa etmiştir ancak küçük kısmı yapan mimar bilinmemektedir. (Çakırlar, 1974). İki yapı arasındaki geçiş avlulardan bir geçitle sağlanmaktadır. Büyük Rüstempaşa Kervansarayı’nda girişin sağında ve solunda han görevlilerine ait odalar bulunmaktadır. İki adet merdiveni mevcuttur. Her iki katta da avlunun etrafındaki revakların arkasında kalan odalar, yolcuların konakladığı odalardır. Bu odalarda niş ve ocaklar bulunmaktadır. Küçük Rüstempaşa Kervansarayı’nda nişli bir giriş ve girişin sağında merdiven yer almaktadır. Girişin hemen yanındaki odaların han görevlilerine ait olabileceği ve avlunun uzun kenarı boyunca boydan boya uzanan mekanın ahır, avlunun kısa kenarındaki mekanın mutfak, bulaşık, depo vb. olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir.
4.TURİZM VE KONAKLAMA : TARİHİ KONAKLAMA YAPILARININ YENİDEN İŞLEVLENDİRİLMESİ
Geçmişten günümüze ulaşan yapıların bir kısmını yerinde görme, inceleme, değerlendirme olanağı var iken bu yapıların bazıları orijinal işlevini sürdürürken bazıları da mimarlık yapıtı olma özelliğini oluşturan işlevsellik geçerliliğini yitirmiştir. İşlevini yitiren yapılarla toplumun birlikteliği kopmuştur. Bu birlikteliğin sürdürülebilmesi için yapının tarihi, sanatsal, kültürel, toplumsal değerlerinin korunması, toplumun bir parçası olması, gelecek kuşaklara aktarılmasında aşağıdaki üç yöntemlerden biri geçerlidir (İzgi, 1999; Kuban, 2000):
1.Orijinal işlevini koruyan tarihi yapıların restore edilerek mevcut işlevini devam ettirmesi, 2.İşlevini yitiren tarihi yapıların, koruma-kullanım dengesini sağlayan yeni işlevle çağdaş yaşama uyum sağlaması ve 3. Yapının mimarlık kapsamı dışında farklı bir sürece (arkeolojik sürece) geçerek, kültürel değer, miras ve kanıt olarak uygarlıklar tarihinde yerini almasıdır (İzgi, 1999; Kuban, 2000). Bu yöntemlerin kullanılması ile eski işlevini yitiren tarihi konaklama yapıları, günümüzün gereksinimlerine uygun olacak şekilde yeniden kullanıma kazandırılabilir. Özgünlüğü büyük ölçüde korunarak yeniden işlev kazandırılan konaklama yapıları, birer kültürel miras olarak ve geçmişten kültür ve mimari izler taşıyarak, turizmin çekim noktası haline gelmektedir.
4.1. 1972 Rüstempaşa Kervansarayı’nın Restorasyonu
Edirne Rüstempaşa Kervansarayı kervan kültürünün bitmesi ile birlikte yıllar içerisinde harap olmuştur. Tamamen tuğladan inşa edilen yapının üst örtüsü kubbe ve tonozların Ülgen Ailesi Arşivi’ndeki fotoğraflarda 1920’lerde onarım gördüğü anlaşılmaktadır. İlk restorasyon çalışmaları 1960-1961 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü, tarafından başlatılmıştır. Yapının 1966 yılında otel olarak yeniden işlevlendirilmesine karar verilmiştir.
Restorasyonun ardından 1972 yılında otel olarak hizmete açılan kervansaray, 1980 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü almıştır. (Dündar,1983; 16) 6659 metrekarelik toplam alandaki restorasyonun maliyeti 11 000 000 TL’dir. Restoratör mimarları; Ertan Çakırlar, Ertuğrul Eğilmez, Kemal Üçüncüoğlu ve Erol Çetin’dir.
1-Giriş holü, 2- Resepsiyon, 3- Merdiven, 4- Toplantı Salonu, 5- Bar, 6- Servis Birimleri, 7- Islak hacim/depo, 8- Servis holü, 9- Kahvaltı salonu, 10- Küçük avlu, 11- Teknik mekan, 12- Tuvaletler, 13- Personel tuvalet, 14- Depolar, 15- İdari birimler, 16- Yatak odaları, 17- Kat servisi, 18- Revaklar, 19- Geçit, 20- Büyük Avlu, 21- Şadırvan, 22- Giriş holü, 23- Dükkânlar.
1-Merdiven, 2- Revaklı galeri, 3-Koridor, 4-Yatak odaları, 5-Depo, 6-Islak hacim, 7-Müdüriyet, 8- Geçit, 9- Hamam ve soyunma, 10-Duşlar.
Yeniden işlevlendirme projesinde 150 yataklı bir otel olarak tasarlanmıştır.(Çakırlar, 1974). Restorasyon ile birlikte küçük avluda bir restoran ve kafeterya tasarlanmış, restoran ayrıca dışarıdan da kullanıma açık olduğu için ayrı bir giriş sağlanmıştır.Büyük avlu ise ortak alanlar ve servis alanları ile çevrelenmiştir.
Restorasyonda duvarlar ve tonozlar, zemin katta dolgu malzemesi beton kullanılarak sağlamlaştırılmıştır. Kalıntılardan alınan ölçülere göre 1.kat yeniden inşa edilmiştir. Tonozlar, bir beton kiriş çerçevesi ile güçlendirilmiştir. Kubbeler beton kullanılarak yeniden inşa edilmiştir. Çatıları kaplamak için orijinal kurşun kaplamadan çok daha ucuz olan kauçuk levhalar kullanılmıştır. Geleneksel olarak dolgu için taş parçalarının kullanıldığı bazı yerlerde, beton kullanılmış, ahşaplar – kapılar ve mobilyalar Ankara’da üretilmiştir. İnşaat için gerekli makine ve ekipmanlar İstanbul’dan getirtilmiştir. Taş, seramik ve mermer ise yerel malzemelerden kullanılmıştır. Zemin kaplama için kullanılan tuğla boyutları 36 x 36 cm’dir. Yapının kuzey kanadı, zemin ve 1. katta nem yüzünden büyük ölçüde tahrip olmuştur. Kubbelerin üzerideki kauçuklar da yine nem yüzünden zarar görmüştür. Yatay drenaj sistemi de birçok noktada hasar görmüştür.
4.2. Rüstempaşa Kervansarayı’nın Otel Olarak Yeniden İşlevlendirilmesi ve Edirne Kent Turizmine Katkısı
Bir yapıya yeni bir işlev verirken yapının konumu, mekansal oluşumu (tek bir hacim, tekrarlanan hacim, karmaşık plan şeması), mekanların boyutları, mekanların işlevsel ilişkileri önem kazanmaktadır. (Altınoluk, 1998) Rüstempaşa Kervansarayı’nda restorasyon ile birlikte mekanların işlevsel dönüşümü şu şekilde olmuştur; küçük kervansarayda giriş holü ve hancı odaları resepsiyon birimine, büyük kervansarayda ise yatak odası ve servis hizmet odalarına dönüştürülmüştür. Tuvaletlerde küçük değişiklikler yapılmış ancak yerleri korunmuştur. Mutfak ve depolar kahvaltı salonuna dönüştürülmüştür. Ahır, toplantı salonu- bar ve servis mekanlarına dönüştürülmüştür. Avlular aynen korunmuş ancak küçük kervansarayın avlusuna teknik mekan gömülmüştür. Konaklama için odalar, yatak odaları, kat servisi, depolar ve idari birimler için kullanılmıştır. Ayrıca yatak odalarına küçük birer banyo eklenmiştir. Büyük kervansaraydaki revaklı galeriler olduğu haliyle korunmuş, küçük kervansarayda ise kapatılarak koridor haline getirilmiştir. (Eraybat, 2018)
Kervansaray, 1980-1988 yılları arasında kullanılmamış, 1988’den günümüze kadar ise otel işlevini sürdürmüştür. Kervansarayın geçirdiği değişimlerde, bir mimari anıtın korunmasının ötesinde, tesisi yeniden faaliyete geçirmeyi ve böylece binayı sürdürmek için yeterli bir gelir elde etmek amaçlanmıştır. Kervansarayın turizm ticareti restore edildiği ilk yıllarda henüz öngörülen seviyelere ulaşmamış, bu da tesisin ekonomik olarak kendi kendine yeterliliğini sağlamasını engellemiştir. Ancak, projenin yeniden inşası ve programa dayalı konsepti güçlüdür ve ulusal koruma programlarına örnek bir yaklaşım olarak dikkate alınmaya değerdir. (Horold ve Rastorfer, 1983; 125)
4.3. 2020 Rüstempaşa Kervansarayı Restorasyonu
1972 yılındaki restorasyonun ardından hotel olarak kullanılmaya başlanan ve günümüze kadar bu işlevini sürdüren Rüstempaşa Kervansarayı’nda, 2018 yılında tekrardan bir restorasyon gerekli olmuştur. 2 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından yeniden faaliyete başlayan otel, kısa bir süre sonra kapanmıştır. Ve 2020 tarihi itibarı ile günümüze dek (2 yıldır) faaliyet göstermemektedir.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde olan Rüstempaşa Kervansarayı, 1987 yılında bir turizm firmasına 49 yıllığına kiralanmıştır. Firma sahibinin sağlık sorunları ve ekonomik nedenlerle, otel olarak uzun yıllar işlettiği kervansarayın kapısına 2016 yılında kilit vurmuştur. Firma sahibi, daha sonra haklarını İstanbul merkezli bir turizm şirketine devretmiştir. Devralan şirket, 2036 yılına kadar Vakıflar Genel Müdürlüğü ile sözleşmesi bulunan tarihi binayı otel olarak yeniden hizmete açmak için yeniden bakım onarım ve restorasyon çalışmalarına başlatmıştır. 2018’de başlayan ve 2 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından otel tekrardan faaliyete başlamıştır. Ancak kısa bir süre sonra mülkiyet problemleri yüzünden kapatılmıştır. Ve 2 yıldır faaliyet göstermemektedir.
5.DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Osmanlı’dan günümüze değişen ticaret kavramı ile birlikte kervansarayların fonksiyonelliği giderek azalmıştır. Azalan işlevselliğin aksine restorasyon ile Rüstempaşa Kervansarayı’nda olduğu gibi tarihi konaklama yapılarında kültürel mirasın değeri günden güne artmıştır. Bu değerin artması sadece restore edilmesi ile değil, yapıya çağın gereksinimlerine uygun yeni bir işlev kazandırılması ile de mümkün olmuştur.
Osmanlı Dönemi’nde kullanıcı profilini “ticaret ve konaklama” ilişkisinden sağlayan yapı, 1972 yılında restorasyon ile birlikte “turizm-konaklama” ilişkisi üzerinden yeniden işlevlendirilme ile sağlanmış ve kentin bir kültürel mirası olarak aynı zamanda kentteki turistlerin kültür turizmine duyduğu ilgiyi ve dolayısıyla ticaretle bağlantılı olarak da kent ekonomisine katkı sağlamıştır. Çağın gereksinimlerini, yeni inşa edilen yapılar kadar sağlaması mümkün olmasa da, ilk işlevine benzer bir fonksiyona ev sahipliği yapması nedeniyle sürdürülebilir koruma anlayışı adına önemli bir örnektir.
EK-1 : ARŞİVLERDEN RÜSTEMPAŞA KERVANSARAYI’NA AİT FOTOĞRAFLAR
KAYNAKÇA
Altınoluk, Ü. (1998). Binaların Yeniden Kullanımı. İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi. s. 22.
Aslanapa, O. (1990). Türk Sanatı Başlangıcından Beylikler Devrinin Sonuna Kadar. Cilt I-II, Ankara: Kültür Bakanlığı-1196.
Bayatlı, A. (2019). Kuşbakışı Edirne, 18. ve 19. Yüzyıla ait Arşivlerden Edirne Haritaları ve Planları. Edirne: Belediye Başkanlığı.No:34. s. 20-21.
Çakırlar, E. (1974). Edirne Rüstempaşa Kervansarayı. Rölöve ve Restorasyon Dergisi, Ankara: Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1. s. 129-144.
Çelebi, E. (1993). Evliya Çelebi Tam Metin Seyahatname. İstanbul: Üçdal Belde. s. 354-355.
Demircan, E. (2021). A Road From Ancient Rome: Via Militaria, A Proposal For Cycling Tourism. Interreg IPA Bulgaristan-Türkiye Sınırötesi İşbirliği. Proje No: CB005.2.21.123. Osmanlı Dönemi Taşınmaz Kültürel Miras Alanlarının Araştırılması, Korunması ve Tanıtılması Konularında Bilgi ve Deneyim Paylaşımı Konferansı’nda sunulan bildiri. Edirne.
Demircan, E. (2020). Fotoğraf Arşivi.
Dündar, A. (1983). The Aga Khan Award for Architecture 1983 Awards Ceremony Turkey Edirne. The Award Ceremony Local Office. İstanbul.
Dündar, A. (2007). Edirne Şehri ve Tarihi Eserleri (1918 Yılına Ait Bir Haritaya Göre). Dini Araştırmalar Dergisi, Cilt:10, s. 138.
Edirne Belediyesi Arşivi. (2011).
Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı (Hanı) fotoğrafları. Salt Araştırma. Ülgen Ailesi Arşivi. TASUH4849002, TASUH4849006, TASUH4849008. https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/85573 Erişim: 04.04.2022.
Eraybat, G.F. (2011). Tarihi Konaklama Yapılarının Doğuşu, Gelişimi ve Günümüzde Çağdaş İşlevle Değerlendirilmesi: Edirne Rüstempaşa Kervansarayı Örneği. Edirne.
Eraybat, G.F. (2018). Edirne Rüstempaşa Kervansarayı’nın Yeni İşlevinin Değerlendirilmesi. Mimarlık Bilimleri ve Uygulamaları Dergisi 3(2): 1-20.
Ersoy, B. (2018). Edirne Yemiş Kapanı ve Restitüsyon Önerisi. Sanat Tarihi Dergisi Sayı: XXVII. s. 131-132. doi: 10.29135/std.409681.
Güran, C. (1978). Türk Hanlarının Gelişimi ve İstanbul Hanları Mimarisi. İstanbul: Vakıflar Genel Müdürlüğü.
Hasol, D. (2016). Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü. (14.Baskı). İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi. s. 260.
Holod, R., Rastorfer, D. (1983). Rustem Pasha Caravanserai. In Architecture and Community, New York: Aperture. s.119-125.
İzgi, U. (1999). Mimarlıkta Süreç: Kavramlar- İlişkiler, İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi. s. 41-44.
Kazancıgil, R. (1999). Abdurrahman Hibri- Enisü’l Müsamirin- Edirne Tarihi 1360-1650. Edirne Valiliği No:9. s.43.
Kazancıgil, R. (2013). Edirne Rehnüması (Edirne Şehir Kılavuzu). (3.Baskı). İstanbul: Acar. Edirne Valiliği. s. 83.
Karademir, A. (1986). Anadolu Kervansarayları ve Günümüz Koşullarına göre Değerlendirilmeleri Üzerine Bir Araştırma, İstanbul.
Kuban, D. (2000). Tarihi Çevre Korumanın Mimarlık Boyutu Kuram Ve Uygulama. İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi. s. 39-203.
Kuban, D. (2007). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi. s. 75- 408.
Onur, O. (1972). Edirne Türk Tarihi Vesikalarından Kitabeler. İstanbul: Yenilik. s.223.
Mesara, G., Özen, M. (2013). Süheyl Ünver’in Edirne Defterleri. İstanbul: Kubbealtı. No:186. s. 95.
Netherland Institute in Turkey (NIT) Arşivi. Machiel Kiel Fotoğraf Arşivi.
Peremeci, O. N. (2011). Edirne Tarihi. (2.Baskı). Edirne: Bellek. s. 83.
Rustem Pasha Caravanserai Project Summary. (1980). 022 TUR. E24 410. Edirne.
Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı’nın revakları. Salt Araştırma. Ülgen Ailesi Arşivi. TASUH5765. https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/76621 .
Rüstem Paşa Kervansarayı. Salt Araştırma. Ülgen Ailesi Arşivi. TASUH5541018, TASUH5541041, TASUH5541042. https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/81677 Erişim 04.04.2022.
T. Ü. Rölöve Arşivi. (1986). Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı Çizimleri.
Ülgen, A. S. (1948). Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı Genel Durum Planı/ Zemin Kat Planı/ Üst Kat Planı/ Kesitler. Levha 226-231.