EDİRNE ATATÜRK ANITI

HJÖHÖJIMG_3802

Edirne’de Atatürk Anıtı’nın yaptırılması İl ve Belediye ilgililerince 1929 yılında kararlaştırılmış ve bir proje yarışması açılmıştır. Bunun için 1930 il bütçesine 12 000 lira ödenek konmuştur.

Proje yarışmasına Heykeltıraş Kenan Ali, Ratıp Aşir ve Sabiha Ziya katılmışlardır. Vali Emin Arda Bey’in başkanlığında oluşan komisyonca Kenan Ali Yontunç’ un projesi uygun görülmüştür.

Anıtın mermerden yapılması ön görülmüş, ancak yurdumuzda o dönemde anıt yapmaya elverişli mermer bulunmadığından anıtın bronzdan yaptırılmasına karar verilmiştir. Kenan Ali Yontunç, Atatürk Anıtı’nı Macaristan’da Budapeşte fabrikalarında döktürmüştür. Anıtın önemli bir özelliği de bu dönemde bir Türk heykelcisine yaptırılmış olmasıdır.

FullSizeRender - Kopya (3).jpg

Atatürk Anıtı Talat Paşa Caddesi üzerinde o zaman Darülfünun Bahçesi adıyla anılan parka 23 Nisan 1931 yılında dikilmiştir ve açılışı Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yapılmıştır.

651651.jpg

Anıtta Atatürk asker giysisi ile pelerinli ve ayaktadır. Yüzü batıya dönük, sol elinde kılıcı, sağ eli işaret parmağı ile batı yönünü göstermektedir.

Türk ulusu bu parmağın gösterdiği yolu çok iyi anlamakta ve bilmektedir. Ulu Önder, Türk ulusunun batılı uluslar gibi ilerlemesini, uygar olmasını istemiştir.

Anıtın mermer tabanı iki bölümlüdür. Üst bölümü ön cephesine A

IMG_3536

tatürk’ün Gençliğe Hitabesi işlenmiştir. Alt bölümün önü olan  batı yönünde, Kurtuluş Savaşı’mızda Türklüğün kurtuluşunu simgeleyen anı gösterilmiştir. Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri ! ” emrini verdiği anda hücum borusunu çalan Türk askeri ile süngü takmış saldırıya geçmiş Türk ordusunu,, elinde şanlı sancağı Türk erini ve şahlanmış atı üzerinde Türk subayını simgelemektedir.

Güneyinde , şanlı Türk ordusunun 24 Kasım 1922’de Edirne’yi kurtarışını ve Edirnelilerin Türk askerini bağrına basışını göstermektedir. Kuzeyinde, Edirne’nin anıtsal simgesi Selimiye Camii resmedilmiştir. Doğu yönünde ise şu anlamlı dizeler kabartma olarak yazılmıştır.

“Göğsünde bu heykeli taşıyan Edirne

Çember boyunda kurulmuş Türk Bucağıdır.

Gazinin sevgisini göynünde yaşatır

Mustafa Kemal iman kaynağıdır.”

IMG_4523

 

ATATÜRK’ÜN EDİRNE’YE ÜÇÜNCÜ VE SON GELİŞİ

IMG_4778

Atatürk’ün Edirne’ye üçüncü ve son gelişi 21 Aralık – 25 Aralık 1930 tarihleri arasında olmuştur. İlk olarak, Gazi Mustafa Kemal saat 16.30 civarında Hasköy il sınırında bir tören ile karşılandı. Mustafa Kemal, Edirne’ye varmadan önce Söğütlüdere, Hacılarezanı ve İskender köyde de mola verdi ve köylü halk ile görüşüp onların hal ve hatrını sordu, fikirlerini dinledi. Ancak İskender köyünde diğerlerine nazaran uzunca bir mola vermişti. Bunun nedeni ise İskender Köylü Mahmut Ağa ile görüşmesiydi. Mahmut Ağa’yı , Mustafa Kemal Çanakkale Zaferi’nden sonra 1916’da Edirne’ye geldiğinde tanımıştı ve onun Edirne’deki evinde oturmuştu.

Köyde verdiği molaların ardından Mustafa Kemal , saat 17.30 gibi Edirne’ye vardı. Edirne’de de tıpkı Hasköy, Söğütlüdere, İskender köy ve civar köylerde olduğu gibi coşkulu bir kalabalık onu hasretle, sevinçle ve gözyaşları içinde karşıladı. Yıllarca süren çilelere son veren, ulu gaziye kavuşmanın verdiği mutlulukla sokaklar adeta bir şenlik alanına dönmüştü ve her yerden “Yaşa var ol çok yaşa paşam !, Yaşa var ol ulu gazi !” sesleri duyuluyordu. Dönemin Edirne Belediye Başkanı Ekrem Demiray , Gazi Mustafa Kemal’i Edirne’de karşıladı ve hoş geldiniz dileklerini sundu.

IMG_3474

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa 1930 yılında Edirne’yi üçüncü kez onurlandırdıklarında, beş gün bu belediye binasında konuk edilmişlerdir. Atatürk , İç İşleri Bakanı Şükrü Kaya’ya  “Menemen’i haritadan siliniz!” emrini bu belediyenin meclis salonunda vermiştir.

Edirne’de belediye örgütü Hurşit Paşa’nın valiliği döneminde 1867 yılında kurulmuştur. İlk zamanlarda eski bazı binalarda çalışmalarını sürdüren belediyenin bugünkü binası (Mustafa Kemal’in 1930 yılında 5 gün kaldığı belediye binası) 1900 yılında Belediye Başkanı Cezzar-zade Dilaver Bey (Eski Kaleiçi’ni yaktırıp, plan üzere hemen yenisini yaptıran, Napolyon’u Mısır’dan kovalayan, Edirneli Cezzar Ahmet Paşa’nın torunu) zamanında beş bin lira harcanarak yapılmıştır. Binanın temelleri 1 Eylül 1899 Perşembe günü atılmıştır.

Başkan Dilaver Bey ve Fen Müdürü Nazif Bey’in Paris’e giderek Belediye binasının plan ve projesi için gerekli incelemeler yaparak Paris Belediye binasının küçültülmüş bir örneğini şehrimizde uygulamışlardır. İki katlıdır. Altta ve üstte salonu ve on odası vardır. Binanın bütünüyle batı yapılarından örnek alınmış olması, binanın bahçenin ve iç süslemenin ayrı ayrı kıymetlerini ortaya koyar.

Belediye Başkanı Güngör Mazlum tarafından Atatürk Odası ATATÜRK MÜZESİ haline getirilmiştir. Açılışı Vali Bekir Öztürk tarafından 21 Aralık 1978 tarihinde yapılan ilk kutlama töreninde yapılmıştır.

Atatürk Müzesi odasının eni 5.10 m, boyu 6.5 m ve yüksekliği 5.5 metredir. Tavanı motiflerle işlenmiştir. Tabanı güvez renkli 6.5-4.3 m boyutlu ortası motifli taban halısı ile döşelidir. Vitrinin üzerinde 1927’de Ressam Prof. Arthur Kampf tarafından yapılan Atatürk’ün çizmeli, kırbaçlı Mareşal giysili, arka planda atı ve Ankara  görünümlü renkli portresi asılmıştır. (Bu portre Oral Onur’un bağışıdır.)

Karyolanın başucundaki duvarda 1.4-2.3 m boyutunda sarı yaldız çerçeveli Ressam Hasan Rıza Bey’in 1903’te yaptığı yağlı boya Anne, Çocuk ve Kuzular BAHAR tablosu asılıdır. Atatürk’ün bu tabloyu çok anlamlı bulduğu ve çok sevdiği söylenir.

Kapının sağ tarafında büyük boy demir döküm motifli soba yer alıyor. Bu soba Sultan Reşad’ın Edirne’de yaptırdığı Sinema ve Tiyatro binasından getirilmiştir.

 

 

 

SELİMİYE’DE BULGAR YARASI

d57a4f85-aebc-4db6-96c2-c102e97696a2

1361 yılında fethedilen Edirne, Osmanlı hakimiyeti döneminde 3 kez karanlık günler yaşadı. Bunların ikisinde Ruslar tarafından birinde de Bulgarların işgaline uğradı.
Yaklaşık 100 yıl önce başlayan Balkan Savaşları ile birlikte zor günler yaşayan Edirne, 9 Ekim 1912’de Bulgar saldırılarına maruz kaldı. Şükrü Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, bu başkentlik yapan kenti 6 aya yakın süre savundu.
Saldırıların; tarihimizin en büyük miraslarından birisi olan Selimiye Camii’ne yönelmesi üzerine Edirne 26 Mart 1913 ’te teslim oldu.
Dönemin Edirne Müzeler Müdürü olan Necmi Bey anlattıklarına göre ;
Atatürk , Edirne’yi ziyaretinde (1930 yılında) Selimiye Camii ‘ni de gezdi ve çıkarken sordu.

-Bana Balkan Savaşı’nda düşman topçusunun ateşi ile zarar görmüş bir bina gösterebilir misiniz?

-Peki Paşam.

Ve derhal henüz bahçesinde bulunduğumuz Selimiye Camii’nin dış duvarlarından biri üzerindeki şarapnel yarasını gösterdim. O zaman büyük adamın gözlerinde şimşek çaktı ve şu emri verdi:

-Bu yara asla onarılmayacak ve alınacak bir öcün nişanesi olarak saklanacaktır.

4c137f6a-ab1c-4500-8d03-a390b64aec81
Bulgar kuşatmasında camiye isabet eden top mermilerinin izleri sonraki yıllarda onarıldı. Caminin fotoğrafta görülen doğu kesimindeki top yarası ise o günlerin acı bir hatırası olarak 104 yıldır korunuyor.

ATATÜRK’ÜN EDİRNE’YE İKİNCİ GELİŞİ

ATATÜRK'ÜN EDİRNE'YE İKİNCİ GELİŞİ 1916

“Atatürk’ün Edirne’ye ikinci gelişi” ; 14 Ocak 1916 – 27 Şubat 1916 tarihleri arasında olmuştur. İkinci kez gelişinde çalışmalarını o günün Müşürlük Dairesi olan şimdiki Tümen Karargahı’nda sürdürmüştür.

Edirneliler Çanakkale Zaferi dönüşünde Büyük Gazi’yi tanımakla mutludurlar. Edirne’ye ikinci gelişinde yapılan görkemli karşılamadan sonra Atatürk şu yazıyı yazar :

EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA

Değerli Edirne’mizin sayın halkı tarafından gerek bana, gerek komutam altında bulunan askeri birliğe gösterilen yüksek duygu ve candan sevgi gösterilerinden olağanüstü duygulandım. Bu günlerin, bu unutulmaz anısı sonsuza dek yüreklerimize işlenmiş olarak kalacaktır.

Bu soylu ve sevgi dolu duygularla bizleri karşılamanızı, değerbilir ulusumuzun bir ödülü sayar, kendim ve askerim adına yüce kişiliğine ve sayın Edirne halkına teşekkürlerimi sunarım.

17.01.1916

16.Kolordu Komutanı

Albay

Mustafa Kemal

ATATÜRK'ÜN EDİRNEYE İKİNCİ GELİŞİ 1916

Bu gelişinde Edirne’de bir buçuk ay kalan XVI. Kolordu Komutanı Mustafa Kemal, Edirne Öğretmen Okulu’na ziyarette bulunmuş ve burada kaldığı sürede İskender köylü “Mahmut Ağa’nın evinde” konaklamıştır.

Bu ev , kentin ileri gelenlerinin, beylerinin , paşaların konaklarıyla dolu “Kevseç Balaban Mahallesi’nde” ve Şifa Hamamı yakınındadır. Evin tam batısında Mimar Sinan’ın yapısı “Defterdar Camii” bulunmaktadır. Bu evin iki katlı, çok güzel bir köşk gibi olduğu, bahçesinde havuzu ve her çeşit meyve ağacı bulunduğu bilinmektedir.

1100 metrekare arsa üzerinde ve şimdi  “Sosyal Sigortalar Kurumu”  binasının bulunduğu ev Atatürk’ün bir buçuk ay kaldığı evdir. Sonradan Mahmut Ağa’dan bu evi satın alan komşusu Ali Osman Soygel’in anlattıklarına göre;  bazı problemler nedeniyle evin tapusunu bir süre üzerine alamadığını, o günlerde 2.Dünya Savaşı’ nın çıktığını, halkın İstanbul ile Bursa’ya göç ettiğini ve bu kişiler arasında Mahmut Ağa’nın da olduğunu öğreniyoruz.

Mahmut Ağa evi terk ettiği için , ev çok harap olmuştu ve Ali Osman Soygel parasını almak için evi yıkıcıya vermiştir. Sonraki yıllarda tapu problemi çözülmüş ve Ali Osman Soygel tapuyu kendi üzerine almıştır.

Ancak Ali Osman Soygel Edirne’ye  yeni göçmen olarak geldiği için, yıktırdığı bu evin Atatürk’ün Edirne’ye ikinci gelişinde kaldığı ev olduğunu daha sonradan öğrenir ve bu evi yıktırdığı için büyük bir üzüntü duyar.

ATATÜRK’ÜN EDİRNE’YE İLK GELİŞİ

ATATÜRK'ÜN EDİRNEYE İLK GELİŞİ 21 TEMMUZ 1913.jpg

ATATÜRK’ÜN EDİRNE’YE İLK GELİŞİ

Atatürk’ün Edirne’ye ilk gelişi ; 21 Temmuz 1913 – 10 Ağustos 1913 tarihleri arasında olmuştur ve o zamanlar rütbesi binbaşıdır. Ağır savaş koşulları altında, amaçlarına ulaşmak için çabalayan subaylar; patlak veren Balkan Savaşı’nın Edirne’yi de içine aldığı ve düşman ordularının Çatalca’ya yöneldiklerini duyduklarında, İstanbul’a dönmekten başka bir yol bulamazlar.

Bu gelişmelerin yaşandığı günlerde Mustafa Kemal, Viyana’da bir göz tedavisi görmüş ve Bolayır Kolordusu Hareket Şube Başkanı olarak görevlendirilmiştir. Edirne’de de merkezi Dimetoka olan 15. Kolordu bulunmaktadır. Mustafa Kemal, Bolayır Kolordusu ile Doğu Trakya ve Edirne’ye yönelenler ve 21 Temmuz 1913’te Edirne’nin geri alındığı gün kente ilk girenler arasındadır.

Bu ilk gelişinde Mustafa Kemal, Kaleiçi’nde Mimar Sinan Mahallesi’nde İnönü Sokağı 28 numaralı “Sarı Pansiyon” adı ile anılan; bugünkü  “İstiklal İlkokulu” yanındaki pansiyonda kaldığı bilinir.

Bu nedenle cumhuriyetin ilk yıllarında bu okula Gazi Paşa Erkek İptidai Mektebi ve bu okulun önünden geçen caddeye de “Gazipaşa Caddesi” adı verilmiştir. Daha sonraları bu okul Gazi İlkokulu adı ile Selimiye Camii çevresinin yeniden düzenlenmesi nedeni ile bu okul yıktırılmış ve yine Selimiye’nin doğusunda, yeni kagir bir okul yapılarak Gazi İlkokulu 1965 yılından itibaren eğitim ve öğretimini bu modern binasında sürdürmeye başlamıştır.

Atatürk’ün 20 gün kaldığı Sarı Pansiyon ; Musevi vatandaşlarımızdan Kemal Benoroya’ya aitti ve o dönemde bu çevrenin en güzel binalarından biri sayılırdı. İki katlı olan bu pansiyon, sekiz odalı, şömineli, geniş bahçeli ve havuzluydu. Ancak bina , 1949 yılında çıkan bir yangında tümüyle yanmıştır. Bundan sonra Doktor Niyazi Etker Sarı Pansiyon’un arsasını almış ve burada iki katlı kagir bir ev yaptırmıştır. Evin batısındaki eski orijinal bahçe duvarı halen durmaktadır.